Bu, orijinali İngilizce olan bir sayfanın çevirisidir.

Demokrasi Ne Kadar Gözetime Dayanabilir?

Bilgisayar ekranında çıkan üç reklamı merak eden bir köpeğin karikatürü...

“Köpek olduğumu nasıl öğrendiler?”

Edward Snowden'in açıklamaları sayesinde toplumdaki mevcut gözetim düzeyinin insan haklarıyla uyumlu olmadığını biliyoruz. Her eylemin kaydedilmesi beklentisi insanların kendilerini sansürlemesine ve sınırlamasına yol açıyor. ABD ve başka yerlerdeki muhaliflerin, kaynakların ve gazetecilerin tekrar tekrar taciz edilmesi ve kovuşturulması bu durumu doğruluyor. Genel gözetim seviyesini azaltmamız gerekiyor ama ne kadar? Güvence altına almamız gereken, hoş görebileceğimiz azami gözetim düzeyi tam olarak ne kadar? Bu; gözetimin demokrasinin işleyişini engellemeye başladığı, ifşacıların (Snowden gibi) yakalanma olasılığının yüksek olduğu düzeydir.

Hükûmet gizliliği ile karşı karşıya kaldığımızda, insanlar olarak devletin ne yaptığını öğrenmek için ifşacılara ihtiyacımız var. (Bu 2019'da tekrar bize hatırlatıldı, çünkü çeşitli ifşacılar, Trump'un Ukrayna cumhurbaşkanına para sızdırma girişimi hakkında bilgi sızdırdılar.) Ancak günümüzün gözetimi; potansiyel ifşacıları korkutuyor, bu da çok fazla olduğu anlamına geliyor. Demokratik devlet üzerindeki demokratik kontrolümüzü geri kazanmak için gözetimi ifşacıların güvende olduklarını bildikleri bir noktaya indirmeliyiz.

1983'ten beri savunduğum gibi özgür/libre yazılımı kullanmak; dijital yaşamlarımızı denetim altına almak için attığımız ilk adım ve gözetimi önlemeyi de içeriyor. Özgür olmayan yazılıma güvenemeyiz; NSA, kendi bilgisayarlarımızı ve yönlendiricilerimizi istila etmek için özgür olmayan yazılımlarda güvenlik zayıflıkları kullanır ve hatta oluşturur. Özgür yazılım bize kendi bilgisayarlarımızı denetleme imkanı sunuyor ancak bu durum, internette dolaştığımızda gizliliğimizi korumuyor.

ABD'deki “ulusal gözetim güçlerini azaltmak” için iki partili mevzuat hazırlanıyor, ancak bu mevzuat hükûmetin sanal dosyalarımızı kullanmasını sınırlamaya dayanıyor. Eğer “ifşacıyı yakalamak” onu teşhis etmek için yeterli bir erişim gerekçesiyse, bu sınırlama ifşacıları korumak için yeterli olmaz. Daha da fazlasını yapmamız gerekiyor.

Demokraside Gözetim Üst Sınırı

İfşacılar suçları ve yalanları açığa vurmaya cesaret edemezlerse hükümetimiz ve kurumlarımız üzerindeki son denetimimizi kaybederiz. Bu nedenle devletin bir haberciyle kimin konuştuğunu öğrenmesini sağlayan gözetim aşırı gözetimdir, demokrasinin dayanabileceğinden daha fazla.

İsimsiz bir ABD hükümeti yetkilisi, 2011’de gazetecilere ABD’nin habercilere mahkeme celbi göndermeyeceğini çünkü “Kiminle konuştuğumuzu bildiklerini” söyledi. Bazen bunu bulmak için gazetecilerin telefon arama kayıtları için mahkeme celbi çıkarılmaktadır ancak Snowden bize ABD’deki herkesin tüm telefon arama kayıtları için mahkeme talebi olduğunu ve her zaman Verizon'dan ve diğer şirketlerden aldıklarını göstermiştir.

Muhalefet ve muhalif faaliyetlerin, üzerlerinde kirli numaralar oynamaya istekli devletlerden sır saklaması gerekiyor. ACLU, ABD hükümetinin barışçıl muhalif gruplara aralarında teröristlerin var olduğu bahanesiyle sızma konusundaki sistematik uygulamasını göstermiştir. Gözetimin çok fazla olduğu nokta, devletin bilinen bir gazeteci veya bilinen bir muhalifle kimin konuştuğunu bulabildiği noktadır.

Bilgi Bir Kez Toplanırsa Kötüye Kullanılacak

İnsanlar genel gözetim düzeyinin çok yüksek olduğunu kabul ettiğinde ilk müdahaleleri biriken verilere erişim konusunda sınırlar önermek şeklindedir. Bu kulağa hoş geliyor ancak hükümetin kurallara uyduğunu varsaysak bile sorunu pek de çözmeyecek. (NSA, NSA'yı etkin bir şekilde sorumlu tutamadığını söyleyen FISA mahkemesini yanıltmıştı.) Bir suç şüphesi, erişim için temel teşkil edecektir; bu yüzden bir ifşacı “casusluk” ile suçlandığında “casus”u bulmak, biriken malzemeye erişmek için bir bahane olacaktır.

Uygulamada devlet kurumlarının gözetim verilerini kullanma kurallarını yerine getirmek için bahaneler oluşturmasını bile bekleyemeyiz, çünkü ABD kuruluşları zaten kuralları çiğnemek için yalan söylemektedir. Bu kurallara ciddi bir şekilde uyulması amaçlanmamıştır; aksine, bunlar istersek inanabileceğimiz bir masaldır.

Ek olarak devletin gözetim personeli, verileri kişisel nedenlerden dolayı kötüye kullanacaktır. Bazı NSA ajanları, âşıklarını “LOVEINT” adlı bir uygulamada—geçmiş, şimdiki veya diledikleri gibi—izlemek için ABD gözetim sistemlerini kullandı. NSA bunu birkaç kez yakalayıp cezalandırdığını söylüyor; kaç kez yakalanmadığını bilmiyoruz. Ancak bu olaylar bizi şaşırtmamalı çünkü polis uzun süredir çekici bir kişinin izini sürmek için ehliyet kayıtlarına erişimini uzun süredir kullanıyordu, bir buluşma için bir plaka işletme olarak bilinen bir uygulama. Bu uygulama yeni dijital sistemlerle genişletildi. 2016 yılında bir savcı, romantik bir takıntının nesnesi olan birinin telefonunu dinleme yetkisini almak için hakimlerin imzalarını almakla suçlandı. AP, ABD'deki birçok başka durumu da biliyor.

Gözetim verileri, yasak olsa bile, her zaman başka amaçlar için kullanılacaktır. Veriler toplanıp, devletin erişme olanağı olduktan sonra Avrupa, ABD ve en son Türkiye'den gelen örneklerin gösterdiği gibi bu verileri korkunç şekillerde kötüye kullanabilir. (Türkiye'nin Bylock programını gerçekten kimin kullandığına dair kafa karışıklığı, insanları keyfî olarak kullandıkları için cezalandırmanın temel kasıtlı adaletsizliğini daha da kötüleştirdi.)

Hükümetin kişisel verinizi baskı amacıyla kullanmayacağı hissine sahip olabilirsiniz, ancak bu hisse bel bağlayamazsınız, çünkü hükümetler değişir. 2021 itibariyle, görünürde demokratik olan birçok devlet otoriter eğilimleri olan kişiler tarafından yönetiliyor ve Taliban, Afganistan'ın ABD'nin teşvikiyle kurulan biyometrik tanımlama sistemlerini ele geçirdi. Birleşik Krallık “ciddi aksama”ya neden oluyor şeklinde tanımlanan şiddet içermeyen protestoları bastırma yasası üzerinde çalışıyor. Bildiğimiz üzere ABD 2025 yılında kalıcı olarak baskıcı hale gelebilir.

Devlet tarafından toplanan kişisel verilerin, sunucuların güvenliğini aşan harici bilgisayar güvenlik kırıcıları, ve hatta düşman devletler için çalışan güvenlik kırıcıları, tarafından elde edilmesi olasıdır.

Hükûmetler doğrudan demokrasiyi altüst etmek için kitlesel gözetim kabiliyetini kolaylıkla kullanabilirler.

Devletin erişebileceği toplam gözetim, devletin herhangi bir kişiye karşı büyük bir zarf atma eylemine girişmesini sağlar. Gazeteciliği ve demokrasiyi güvenli hâle getirmek için devlet tarafından kolayca erişilebilen veri birikimini sınırlandırmalıyız.

Gizlilik İçin Güçlü Koruma, Veri Toplama Açısından Teknolojiyi Sınırlamalı

Electronik Cephe Vakfı ve diğer kuruluşlar, kitlesel gözetim ihlallerini önlemek için tasarlanmış bir dizi yasal ilke önermektedir. Bu ilkeler, çok önemli bir biçimde, ifşacılar için açık yasal korumayı içeriyor; bunun bir sonucu olarak, eğer tamamen benimsenir ve sonsuza dek istisnasız uygulanırlarsa, demokratik özgürlükleri korumak için yeterli olacaklardır.

Bununla birlikte bu tür yasal korumalar güvencesizdir: Yakın tarihin gösterdiği gibi yürürlükten kaldırılabilir (FISA Değişiklik Yasası'nda olduğu gibi), askıya alınabilir veya göz ardı edilebilir.

Bu arada demagoglar her zamanki bahaneleri kitlesel gözetim için zemin olarak gösterecekler; herhangi bir terörist saldırı, sadece bir avuç insanın ölümüne neden olsa bile, bir fırsat sunması için abartılacaktır.

Verilere erişime ilişkin sınırlamalar bir kenara bırakılırsa hiç yoklarmış gibi olacaktır: yıllardır biriken dosyalar aniden devlet ve kuruluşları tarafından kötüye kullanım için mevcut olacak ve şayet şirketler tarafından toplanmışsa, onların özel kötüye kullanımına da açık olacaklar. Eğer, bununla birlikte, herkes hakkında dosya toplanmasını durdurursak, ne bu dosyalar mevcut olacak ne de onları geriye dönük olarak toplamak mümkün olacak. Yeni bağnaz bir düzenin gözetimi yeni baştan kurması gerekecek ve ancak ondan sonra veri toplayabilecektir. Bu yasayı duraklatmak veya geçici olarak yok saymak söz konusuysa eğer, bu fikir zar zor mantıklıdır.

İlk olarak, Akılsız Olma

Gizliliğe sahip olmak için şunu unutmamalısınız: Gizliliğini korumak zorunda olan ilk olarak sizsiniz. Kendinizi web sitelerine tanıtmaktan kaçının, Tor ile iletişime geçin ve sitelerin ziyaretçileri izlemek için kullandıkları şemaları engelleyen tarayıcıları kullanın. E-posta içeriğini şifrelemek için GNU Privacy Guard'ı kullanın. Eşyalar için nakit ödeme yapın.

Kendi verilerinizi saklayın; verilerinizi şirketin “elverişli” “bulut” sunucusunda saklamayın. Ancak dosyaları bir arşive koymanız ve sunucuya yüklemeden önce kendi bilgisayarınızda özgür bir yazılımla birlikte dosyaların adları da dâhil olmak üzere tüm arşivi şifrelemeniz koşuluyla bir veri yedeklemesini ticari bir hizmete emanet etmek güvenlidir.

Gizlilik uğruna özgür olmayan yazılımlardan kaçınmalısınız; bilgisayarınızın işlevlerinin denetimini şirketlere verirseniz sizi gözetlemeleri olasıdır. Yazılım yerine Hizmetten kaçının; başkalarına bilişiminizin nasıl yapıldığının denetimini vermenin yanı sıra ilgili tüm verileri şirketin sunucusuna teslim etmenizi gerektirir.

Arkadaşlarınızın ve tanıdıklarınızın gizliliğini de koruyun. Onlarla nasıl iletişim kuracağınız dışında kişisel bilgilerini vermeyin ve hiçbir web sitesine e-posta veya telefon rehberi listenizi asla vermeyin. Facebook gibi bir şirkete arkadaşlarınız hakkında bir gazetede yayımlamak istemedikleri hiçbir şey söylemeyin. Daha da iyisi Facebook tarafından hiç kullanılmayın. Başkalarının gizliliğini feragat etmeye zorladıklarından, sizinkini ifşa etmekten mutlu olsanız bile kullanıcıların gerçek adlarını vermelerini gerektiren iletişim sistemlerini reddedin.

Kendini korumak esastır ancak en katı kendini koruma bile kendinize ait olmayan sistemlerde veya sistemlerden gizliliğinizi korumak için yetersizdir. Başkalarıyla iletişim kurduğumuzda veya şehirde dolaşırken gizliliğimiz toplumun uygulamalarına bağlıdır. İletişimimizi ve hareketlerimizi ortaya çıkaran sistemlerden bazılarını önleyebiliriz, hepsini değil. Açıkçası daha iyi bir çözüm, tüm bu sistemlerin meşru şüpheliler dışındaki insanları denetlemeyi bırakmasıdır.

Her Sistemi Gizlilik İçin Tasarlamalıyız

Kitlesel bir gözetim toplumu istemiyorsak gözetimi bir tür sosyal kirlilik olarak değerlendirmeli ve fiziksel yapının çevresel etkilerini sınırladığımız gibi her yeni dijital sistemin gözetim etkisini sınırlamalıyız.

Örneğin; elektrik şirketinin “akıllı” sayaçları; güç kaynağının, kullanıcıların genel olarak kullanıcılarla nasıl karşılaştırılacağı da dâhil olmak üzere her bir müşterinin elektrik kullanımıyla ilgili anlık bilgileri göndermek için kullanılır. Bu, genel gözetim temelinde uygulanır ancak herhangi bir gözetim gerektirmez. Enerji şirketinin bir konut mahallesindeki ortalama kullanımı; toplam kullanıcı sayısını abone sayısına bölerek hesaplaması ve sayaçlara göndermesi kolay olacaktır. Her müşterinin sayacı, istediği süre içinde kullanımını, o dönemin ortalama kullanım modeliyle karşılaştırabilir. Gözetim olmadan da aynı fayda!

Bu gizliliği tüm dijital sistemlerimizde tasarlamamız gerekiyor [1].

Veri Toplamak İçin Çare: Dağınık Bırakmak

İzlemeyi gizlilik için güvenli hale getirmenin bir yolu; verileri dağınık ve erişime elverişsiz tutmaktır. Eski moda güvenlik kameraları gizlilik(*) için tehdit değildi. Kayıt tesislerinde saklanırdı ve en fazla birkaç hafta tutulurdu. Bu kayıtlara erişme zorluğundan dolayı hiçbir zaman çok olarak yapılmazdı; yalnızca birinin suç bildirdiği yerlerde erişilebilirdi. Her gün milyonlarca kaseti fiziksel olarak toplamak, izlemek ya da kopyalamak mümkün olmazdı.

Günümüzde güvenlik kameraları, gözetim kameraları hâline gelmiştir: İnternete bağlanırlar, böylece kayıtlar bir veri merkezinde toplanabilir ve sonsuza dek saklanabilir. Detroit'te polisler; herhangi bir anda ve sürekli onlara bakabilmek için gözetim kameralarına sınırsız erişim sağlama konusunda işletmelere baskı yapıyorlar. Bu zaten tehlikeli ama daha da kötüye gidecek. Yüz tanıma alanındaki ilerlemeler, şüpheli gazetecilerin kiminle konuştuğunu görmek için her zaman sokakta izlenebileceği günü getirebilir.

İnternet'e bağlı kameralar çoğu zaman kötü bir dijital güvenliğe sahiptir, bu da herkesin bu kameraların gördüklerini izleyebileceği anlamına gelir. Bu; internete bağlı kameraları güvenlik ve gizlilik için büyük bir tehdit hâline getirir. Gizliliğin uğruna, insanlar tarafından taşınan durumlar hariç, nerede ve ne zaman kabul edildiğini hedefleyen İnternet bağlantılı kameraların kullanımını yasaklamalıyız. Herkes zaman zaman fotoğraf ve video kaydı göndermekte özgür olmalıdır ancak İnternet'te bu tür verilerin sistematik birikimi sınırlı olmalıdır.

(*) Burada güvenlik kamerasının bir mağazanın içine ya da sokağa işaret ettiğini varsayıyorum. Birinin özel bir alanına bakan, başka birine ait herhangi bir kamera gizliliği ihlal ediyor ancak bu başka bir konu.

İnternet Ticareti Gözetimi İçin Çare

Çoğu veri toplama, insanların kendi dijital faaliyetlerinden gelir. Genellikle veriler ilk önce şirketler tarafından toplanır. Ancak gizlilik ve demokrasi tehdidi söz konusu olduğunda gözetimin doğrudan devlet tarafından yapılıp yapılmadığı veya bir şirkete havale edilip edilmediği önemli değildir. Çünkü şirketlerin topladığı veriler devlet tarafından sistematik olarak kullanılabilir durumdadır.

NSA, PRISM aracılığıyla birçok büyük İnternet şirketinin veri tabanına girmiştir. AT&T 1987'den beri tüm telefon kayıtlarını kaydetti ve talep üzerine arama yapmak için DEA'nın kullanımına açtı. Açıkça konuşursak ABD hükûmeti bu verilere sahip değil ancak uygulamada sahip de olabilir. Bazı şirketler, hükûmet veri taleplerine mümkün olduğunca sınırlı bir şekilde karşı koydukları için övülse de, bu durum, verileri ilk etapta toplayarak yarattıkları zararları sadece kısmen telafi edebilmektedir. Ek olarak bu şirketlerin birçoğu verileri doğrudan yanlış kullanır veya veri komisyoncularına sunar.

Bu nedenle gazeteciliği ve demokrasiyi güvenli kılma hedefi, sadece devlet tarafından değil, herhangi bir kuruluş tarafından insanlar hakkında toplanan verileri azaltmayı gerektirir. Dijital sistemleri, kullanıcıları hakkında veri toplamayacak şekilde yeniden tasarlamalıyız. İşlemlerimiz hakkında dijital verilere ihtiyaç duymaları durumunda bizimle olan ilişkilerinde doğal olarak gerekli olanın ötesinde kısa bir süreden fazla tutmalarına izin verilmemelidir.

İnternet'in şu andaki gözetim düzeyinin sebeplerinden biri; sitelerin kullanıcıların etkinliklerini ve eğilimlerini izlemeye dayalı reklamcılık yoluyla finanse edilmesidir. Bu salt bir sıkıntıyı, görmezden gelmeyi öğrenebileceğimiz reklamcılığı, bilelim veya bilmeyelim, bir gözetim sistemine dönüştürür. İnternet üzerinden yapılan alımlar da kullanıcılarını izler. Ve hepimiz biliyoruz ki “gizlilik politikaları”, gizliliği ihlal etmek için onu korumak konusundaki taahhütlerden daha çok, bahanelerdir.

Her iki sorunu da anonim ödemeler sistemini (ödemeyi yapanın anonim olduğu) benimseyerek düzeltebiliriz. (Alacaklıların vergilerinden kaçınmalarına yardım etmek istemiyoruz.) Bitcoin anonim değildir ancak Bitcoin ile anonim olarak ödeme yapmanın yolları vardır. Bununla birlikte dijital para için teknoloji ilk olarak 1980'lerde geliştirilmiştir; bunu yapmak için GNU yazılımı, GNU Taler olarak adlandırılır. Şimdi sadece uygun iş düzenlemelerine ve devletin onları engellememesine ihtiyacımız var.

Anonim ödemeler için bir başka olası yöntem ise ön ödemeli telefon kartları kullanmaktır. Daha az kullanışlı ancak uygulanması çok kolaydır.

Sitelerin kişisel veri toplanmasından kaynaklanan diğer bir tehdit; güvenlik kırıcılarının girebileceği, alabileceği ve kötüye kullanabileceğidir. Buna müşterilerin kredi kartı bilgileri de dahildir. Anonim bir ödeme sistemi bu tehlikeye son verir: site sizin hakkınızda hiçbir şey bilmiyorsa, sitedeki bir güvenlik açığı size zarar veremez.

Seyahat Gözetimi İçin Çare

Dijital ücret tahsilatını anonim ödemeye dönüştürmeliyiz (örneğin; dijital nakit kullanarak). Plaka tanıma sistemleri tüm araçların plakalarını tanır ve veriler süresiz olarak tutulabilir; kanunen mahkeme kararları tarafından aranan araçlar listesinde bulunan plaka numaralarını fark etmesi ve kaydetmesi istenmelidir. Daha az güvenli bir alternatif; tüm arabaları yerel olarak ancak birkaç günlüğüne kaydeder ve tüm verileri İnternet üzerinden sağlamaz; verilere erişim, mahkeme kararıyla verilen plaka numaralarının listesini aramakla sınırlı olmalıdır.

ABD'deki “uçuşa yasaklılar listesi”, yargılanmadan ceza olduğu için kaldırılmalıdır.

Kendisi ve bagajı daha dikkatli aranacaklar listesi olması kabul edilebilir ve iç hatlarda anonim yolcular bu listede varmış gibi davranılabilir. Aynı zamanda vatandaş olmayanların, ülkeye girişlerine izin yoksa, ülkeye giriş uçuşlarına binmelerine izin verilmemesi de kabul edilebilir. Bu, tüm meşru amaçlar için yeterli olmalıdır.

Birçok toplu taşıma sistemi, ödeme için bir tür akıllı kart veya RFID kullanır. Bu sistemler kişisel verileri toplar: Bir keresinde nakit para dışında herhangi bir şeyle ödeme yapma hatası yaparsanız kartı adınızla kalıcı olarak ilişkilendirirler. Ayrıca her kartla ilişkili tüm seyahatleri kaydederler. Bu bilgiler topluca kitlesel gözetime tekabül eder. Bu veri toplama azaltılmalıdır.

Navigasyon servisleri gözetleme yapar: Kullanıcının bilgisayarı harita servisine kullanıcının yerini ve kullanıcının nereye gitmek istediğini söyler; daha sonra sunucu rotayı belirler ve onu görüntüleyen kullanıcının bilgisayarına geri gönderir. Günümüzde sunucu muhtemelen kullanıcının konumlarını kaydeder çünkü onu engelleyecek hiçbir şey yoktur. Bu gözetleme kendiliğinden gerekli değildir ve yeniden tasarım bunu önleyebilir: Kullanıcının bilgisayarındaki özgür/libre yazılım, ilgili bölgelere ait harita verilerini indirebilir (daha önce indirilmediyse), rotayı hesaplayabilir ve kullanıcının nereye gideceğini veya nereye gitmek istediğini başka birine söylemeden görüntüleyebilir.

Ödünç alınan bisiklet vb. için sistemler, ödünç alan kimsenin kimliğinin yalnızca ögenin ödünç alındığı istasyonun içinde bilineceği şekilde tasarlanabilir. Ödünç alma işlemi tüm istasyonlara ögenin tükendiğini bildirir, böylece kullanıcı onu herhangi bir istasyonda (genel olarak farklı bir tane) iade ettiğinde o istasyon nerede ve ne zaman ödünç alınacağını bilir. Diğer istasyona ögenin artık kullanılmadığını bildirir. Aynı zamanda kullanıcının faturasını hesaplar ve (birkaç rastgele dakika bekledikten sonra) bir istasyon halkası boyunca merkeze gönderir, böylece merkezin faturanın hangi istasyondan geldiğini bulamamasını sağlar. Bu yapıldığında geri dönüş istasyonu işlemle ilgili her şeyi unutacaktır. Bir öge çok uzun süre dışarıda kalırsa, ödünç alınan istasyon merkeze bilgi verebilir; bu durumda ödünç alan kimsenin kimliğini derhal gönderebilir.

İletişim Dosyaları İçin Çare

İnternet servis sağlayıcıları ve telefon şirketleri, kullanıcılarının kişileri (tarama, telefon görüşmeleri vb.) hakkında kapsamlı veri tutarlar. Cep telefonlarıyla kullanıcının fiziksel konumunu da kaydederler. Bu dosyaları uzun süre saklarlar: AT&T örneğinde 30 yıldan fazla. Yakında kullanıcının vücut faaliyetlerini bile kaydedecekler. NSA'nın cep telefonu konum verilerini toplu olarak topladığı da görülüyor.

Sistemlerin bu gibi dosyaları oluşturduğu yerlerde gözlenmeyen iletişim mümkün değildir. Bu yüzden onları oluşturmak veya saklamak yasa dışı olmalıdır. İSS'lerin ve telefon şirketlerinin belirli bir partiyi denetlemek için mahkeme emri olmadan bu bilgiyi çok uzun süre saklamasına izin verilmemelidir.

Bu çözüm tamamen ikna edici değildir çünkü hükümetin ürettiği tüm bilgileri derhâl toplamasını fiziksel olarak engellemeyecektir, bu da ABD’nin bazı veya tüm şirketlerinde yaptığıdır. Bunu yasayla yasaklamaya güvenmemiz gerekirdi. Ancak, ilgili yasanın (PAT RIOT Yasası) uygulamayı açıkça yasaklamadığı mevcut durumdan daha iyi olurdu. Ayrıca hükümet bu tür bir gözetime devam etseydi, o zamandan önce yapılan herkesin telefon görüşmeleri hakkında veri alamazdı.

Kime e-posta gönderdiğiniz konusunda gizlilik için sizin ve başkalarının sizin kendi hükümetinizle asla iş birliği yapamayacak bir ülkede olan e-posta hizmetlerini ve şifrelemeyi kullanarak iletişim kurmak basit bir kısmi çözümdür. Bununla birlikte Ladar Levison (ABD gözetiminin tamamen bozmaya çalıştığı posta servisi Lavabit'in sahibi) oldukça sofistike bir şifreleme sistemi fikrine sahipti: e-posta hizmetiniz yalnızca e-posta hizmetimin bir kullanıcısına e-posta gönderdiğinizi bilecek ve e-posta hizmetim sadece e-posta hizmetinizin bir kullanıcısından e-posta aldığımı bilecek, ancak sizin bana e-posta gönderdiğinizin belirlenmesi zor olacaktı.

Ancak Biraz Gözetim Gerekli

Devletin suçluları bulabilmesi için, mahkeme emri uyarınca belirli suçları veya belirli planlanmış suç şüphelerini araştırabilmesi gerekir. İnternet ile telefon konuşmalarını dinleme gücü doğal olarak İnternet bağlantılarına dinleme gücüne kadar uzar. Bu gücün, politik nedenlerden dolayı kötüye kullanımı kolaydır ancak aynı zamanda gereklidir. Neyse ki, (tavsiye ettiğim gibi) eğer olaydan önce dijital sistemlerin büyük miktarda dosya biriktirmesini önlersek, olaydan sonra ifşacıların bulunması kolay olmayacaktır.

Polis gibi devlet tarafından verilen özel güce sahip kişiler; gizlilik haklarını kaybeder ve izlenmelidir. (Aslında polisin, özellikle protestocular ve fotoğrafçılar hakkında çok sık yaptıklarından ötürü, yalancı şahitlik için “testilying” şeklinde kendi jargon terimleri vardır.) Kaliforniya'da, her zaman polisin video kamera kullanmasını gerektiren bir şehirde, güç kullanımlarının %60 oranında düştüğü bulundu. ACLU bundan yana.

Şirketler insan değildir ve insan haklarına sahip değillerdir. İşletmelerin kimyasal, biyolojik, nükleer, mali, bilgisayımsal (örneğin; DRM) veya siyasal (örneğin; lobicilik) tehlikelere neden olabilecek süreçlerin ayrıntılarını topluma, halkın refahı için gerekli olan her düzeyde yayımlamasını istemek meşrudur. Bu faaliyetlerin tehlikeleri (BP petrol sızıntısını, Fukushima erimesini ve 2008 vergi krizini düşünün), terörizmi gölgede bırakır.

Ancak gazetecilik bir işin parçası olarak yapılsa bile gözetimden korunmalıdır.

Sonuç

Dijital teknoloji; hareketlerimizin, eylemlerimizin ve iletişimimizin gözetim düzeyinde büyük bir artışa neden oldu. 1990'larda yaşadığımızdan çok daha fazlası ve 1980'lerde Demir Perde'nin ardında yaşayan insanların deneyimlediğinden çok daha fazlası söz konusu, ve toplanmış verilerin devlet tarafından kullanımına ilişkin yasal sınırlar bunu değiştirmeyecektir.

Şirketler daha fazla müdahaleci gözetim tasarlıyorlar. Bazıları, Facebook gibi şirketlere bağlı olan, her yana yayılmış gözetimin, insanların nasıl düşündükleri üzerinde derin etkileri olacağını düşünüyor. Bu tür olasılıklar tahmin edilemez değildir; fakat demokrasiye tehdit, dayanaksız bir görüş değildir. Bugün var ve görünür durumda.

Özgür ülkelerimizin daha önce ciddi bir gözetim açığından muzdarip olduklarına ve Sovyetler Birliği ve Doğu Almanya'dan daha fazla gözetlenmeleri gerektiğine inanmıyorsak bu artışı tersine çevirmeliyiz. Bu, insanlar hakkında büyük veri birikiminin durdurulmasını gerektirir.

Son Not

  1. İzlenmeme durumu ortam gizliliği olarak adlandırılmıştır.
  2. 2020'lerde, yüz tanıma gözetim kameralarının tehlikesini derinleştiriyor. Çin halihazırda insanları yüzleri aracılığıyla cezalandırmak için tanıyor ve İran da dinin dayattığı elbise zorunluluğunu ihlal eden kadınları cezalandırmak için kullanmayı planlıyor.